2004 yılında rol aldığı “Closer”daki başarısı ile Oscar’a aday gösterilmesinin ardından Warner Bros’un bilimkurgu filmi “V for Vendetta” ve Milos Forman’ın yönettiği dönem draması “Goya’s Ghosts” gibi iddialı yapımlarda izlediğimiz güzel oyuncu Natalie Portman, ülkemizde 1 Şubat 2008’de gösterime girecek “Sihirli Oyuncakçı” (Mr. Magorium\'s Wonder Emporium) filmi ile yeniden karşımızda…
Henüz 26 yaşında olmasına rağmen, beyazperdede kendini kanıtlamayı başaran Portman ile oyunculuk kariyeri üzerine yapılan bir söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
----Natalie Portman: Harvard’da aldığım psikoloji eğitiminin, yapmak istediğim şeyler konusunda çıtayı yükseltmemi sağladığını düşünüyorum. Okulda sürekli harekete geçirici bir ortam vardı. Çevremde zeki ve ilginç insanlar olduğu için bu fırsatı çalışma hayatımda da değerlendirmek istedim. Okulda edinmiş olduğum deneyimleri kimi zaman insanlar, kimi zaman bir materyal, kimi zaman mekanlar üzerinde, kısacası her alanda kullanmaya çalışıyorum.
Örneğin, portresini çizeceğim bir karakter söz konusu olduğunda o karakterin kimliğini yapılandırma süreci sırasında beynimin içinde hayal ederken psikolojinin büyük faydasını görüyorum. Oynadığım karakterin mutluluğunu, üzüntüsünü, çılgınlıklarını bu sayede yansıtıyorum. Aynı zamanda da insan davranışları konusunda sorular sorup yanıtlarını bulmama yardımcı olduğunu söyleyebilirim.
----Bu sizi daha iyi bir oyuncu mu yapıyor?
----Natalie Portman: Kesinlikle evet. Ayrıca çok sıkı çalışma kapasitemi artırıyor. Bir karakteri oynamak için 20 kitap okuyabiliyorsanız, derinlemesine araştırma yapabiliyorsanız, sonra da bunları pratiğe dökebiliyorsanız, sıkı çalışma kapasiteniz var demektir. Aynı zamanda doğaçlama konusunda açık kapı bıraktığını, yeni fikirlere açık olmamı sağladığını ve herhangi bir konuya yüzlerce farklı açıdan bakabilme imkanı verdiğini ekleyebilirim.
----“Vendetta” projesinde size ilginç gelen neydi?
----Natalie Portman: Güçlü karakterlere, sağlam öykü çizgisine sahip bir aksiyon filmi yapma düşüncesi karşısında heyecanlandım. İzledikten sonra bir köşeye atmayıp, üzerinde düşünebileceğiniz ve hissedeceğiniz bir filmdi.
----“Goya’s Ghosts” için ne diyorsunuz?
----Natalie Portman:
----Milos Forman ile çalışırken kendiniz hakkında da birşeyler öğrendiniz mi?
----Natalie Portman: Kesinlikle. O oyuncularına çok güvenen ve yanlış giden birşey olmadığı sürece genel gidişat hakkında pek fazla konuşmayan bir yönetmendir. Öyle bir çevrenin içerisinde olmak harikaydı. Özellikle de ne yaptığını çok iyi bilen bir yönetmen olduğundan eminseniz… Gereksiz çekim hiç yapmadı. Oyunculuğun zirveye çıktığı noktaları çok iyi bildiği için rolümüzü iyi oynamaktan başka hiçbir şey düşünmemize gerek kalmıyordu.
----Sıradaki filminiz “Sihirli Oyuncakçı”. Çocuk filmleri sizin için yeni bir alan… Neden çocuk filmi yapmak istediniz?
----Natalie Portman: Çocuklar için de birşeyler yapmaktan heyecan duydum, çünkü “Star Wars”ın oldukça kalabalık genç izleyici kitlesi vardı. Çocuk filmlerini zaten çok severim. Hayal gücünüzü en üst düzeyde çalıştırarak oynarsınız ve her zaman ciddi olmanız gerekmez.
----Biraz da “
----Natalie Portman: Uzun süre önce Tom Tykwer ile bir kısa film yapmıştım. 2002 yılında dört günde çekmiştik. O kısa filmi çok severim, çünkü çeşitli kısa filmlerin birleşimidir. Hepsini bir araya getirmek oldukça uzun zaman aldı. Büyük yönetmenlerin işbirliği şeklindeki bir filmin yapılmasının oldukça orijinal bir fikir olduğunu düşünüyorum.
----Şu ana kadar yapmadığınız ama yapmak istediğiniz birşey kaldı mı?
----Natalie Portman: Bilemiyorum. Bizim mesleğimiz daima sürprizlere açıktır. Bir oyuncu olarak pasif konumda olduğumuz için birşeylerin yaratılmasını beklemek zorundayız. Ancak iyi bir komedi veya gerilim filminde oynamayı çok isterdim. Bu iki tarza henüz girebilmiş değilim.
----“Vendetta”daki rolünüz için saçlarınızı kazıtmıştınız. Bu konuda verdiğiniz bir söyleşide bunun her zaman için istediğiniz birşey olduğunu söylemiştiniz.
----Natalie Portman: İki yöne de kayabilen dramatik değişimlerden daima heyecan duyarım. Vücuduma bir dövme yaptıracağımı hiç sanmıyorum, çünkü yıldan yıla değişim geçiriyorum. Ancak iç dünyamda değişiklik getirebilecek nitelikte çok büyük bir fiziksel değişiklik yapmak ilginçtir. Bu yüzdendir ki, saçlarınızı tamamen kazıttığınız zaman artık dış görünümüzle ilgilenmek zorunda kalmıyorsunuz. Bu da kendi iç dünyanıza daha fazla zaman ayırma fırsatı veriyor.